Ana içeriğe atla

İstiklal Marşımızın Kabulünün 97. Yılı

Merhabalar

Bugün İstiklal Marşımızın kabulünün 97.yıldönümü. 12 Mart 1921 tarihinden bugüne geçen tam 97 yıl. Mehmet Akif Ersoy'un da dediği gibi; "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!..." inşallah. 


İstiklal Marşı'nın nasıl ortaya çıktığını bilmeyenler için anlatayım; bir marş yarışmasına dayanır. Milli mücadele zamanlarında halkın moralini düzeltmek için bir marş yarışması düzenlenir. Mehmet Akif ucunda ödül olarak para olduğunu duyduğunda yarışmaya katılmak istemez. Milli Eğitim Bakanlığı Hamdullah Suphi aracılığıyla Mehmet Akif Ersoy'un da katılmasını ister. Mehmet Akif'in yarışmaya katılmak için tek bir şartı vardır. Ödül almayacaktır. 

Paltosu olmayan Mehmet Akif Ersoy yarışmayı kazandığında verilecek olan 500 liralık para ödülünü yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan "Darülmesai" 'ye bağışlamıştır.

Bugün oğlum okulda güzel şiir okuduğundan dolayı İstiklal Marşı'nı okuyacak. İstiklal Marşı'nı okurken şehitlerimizle ilgili bir de gösteri yapılacak ve gösteri sonunda Bayrağımız açılacak. Oğlumun böyle güzel bir günde, böyle bir törende görev alacak olması bizi ailesi olarak gururlandırıyor. Canım oğluma başarılarının devamını diliyorum. Sizleri de İstiklal Marşımızla baş başa bırakırken, vatan uğrunda şehit olan herkese Allah'tan rahmet diliyorum.

Hoşçakalın.

İSTİKLAL MARŞININ 10 KITASI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.


Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.


Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?


Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.


Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.


Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.


Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli

O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;

Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!


Mehmet Akif Ersoy

Yorumlar

  1. Allah bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın bu topraklarda. Mehmet Akif gibi şahsiyetler de kolay yetişmiyor. Oğlunuz için de çok güzel ve anlamlı bir görev olmuş. Teşekkürler bu güzel paylaşım için.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin canım inşallah. Oğlum çok güzel bir görev aldı gerçekten. Onun adına gururluyuz. Sevgiler :)

      Sil
  2. Bir ziyaret edeyim kızımı dedim, İstiklal Marşımızın tümünü okurken tüylerim yatışmadı bir türlü Beyda. Nurlar içinde yatsın. Eskiden insanlar haysiyetliydi, şerefliydi. Şimdi tam tersi geçer akçe oldu maalesef...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin ablacığım. Benimde her okuduğumda aynısı oluyor ablacığım. Rabb'im bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın inşallah. Sevgiler :)

      Sil
  3. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın...inşllh...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali

Herkese merhaba Kısa zaman önce bitirdiğim bir kitap Bir Şeftali,Bin Şeftali. Bir gün annesinin dalında büyümekte olan bir şeftalinin hikayesi bu. Bu şeftali büyüyünce sahibi tarafından köye satılmaya götürülür.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Borsada Short Pozisyon

 

Gabriel Garcia Marquez - Ağustosta Görüşürüz

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.