Ana içeriğe atla

Blog Yazarları Çalıştayıymış. Miş Miş Miş De Muş Muş Muş

Merhabalar

Ortalıkta dönen bir muhabbet var ki, yok efendim blog yazarları çalıştayıymış, gelecek vaad eden bloglarmış (bu arada bu bloglarla herhangi bir derdim yok zaten konunun sizinle de alakası yok) sakız gibi herkesin dilinde dönüp duruyor.

Konuyu bilmeyenler için ufak bir hatırlatma. Geçenlerde bir toplantı yapıldı. Adına blog yazarları çalıştayı denildi. Gelecek vaad eden bloglar seçildi vs.vs.vs. İşin özü geçen sene bu oluşumu ilk duyduğumda içeriğini araştırmadım ama açıkçası bloglarla ilgili cidden bir şeyler yapıldığını düşünmüştüm. Lakin kazın ayağı öyle değilmiş. 

Birkaç kişinin böyle bir oluşuma karar vermesi, sonra birkaç bloğu gelecek vaad eden blog seçmesi ve tüm bloglar adına sanki atomu parçalamışçasına ortalıklarda gezinilmesi açıkçası canımı sıktı. 

Sizin toplanmanıza, kendi aranızda evcilik oynamanıza diyecek sözüm yok. Körler ve sağırlar birbirlerini ağırlamış eyvallah. Ama uzun senelerdir blog yazmak, herkesi (yaklaşık olarak 750.000'den fazla blog olduğu düşünülürse) temsil ediyor havasına bürünmek, bloğuna doğru dürüst yayın bile girmeyen birisinin bunu bu şekilde buraların kralı benim tarzında dolanması da hoş değil. Bloğu açıp, düzenli yazı girmeden, aklına geldikçe yazı girerek bilmem kaç senedir blog yazıyorum demekte bana göre blog yazmak değildir. O zaman herkes bir blog adresi alsın. İlk yayın tarihinde ve arada yayınlar paylaşsın. Sonra ben şu kadar senedir blog yazıyorum desin. Ya bırakın bu işleri. İyi yada kötü herkes kendisine göre bir şeyler inşa eder. Ama bana göre her gün emek vererek yazı giren kişi gerçekten blog yazıyordur. NET.

Kişisel bloglar dışında diğer blogları blog dünyasından saymayan biri zaten nasıl blog okuyor bu da ayrı konu!...  Hadi onu da geçtim blog okumayan birinin gelecek vaad eden blog seçmesi de ayrı bir ironi. Burada şunu da belirteyim; benim öyle bilmem ne bloğu seçilmek gibi bir derdim de yok. Böyle şeylere ayıracak vaktim hiç yok. 



Ben bu bloğu kendim için açtım. Kendim istediğimi yazarım. Kimseye hesap vermem. Birileri beni birinci seçsin, alkışlasın, şakşaklasın diye hiç açmadım.  Ben kendimle yarışırım. Her gün daha iyi yazabilmek, her gün kendime bir şeyler katabilmek, bir nevi dijital günlük tutarak ileride bana ve oğluma bir şeyler bırakabilmek adına yazıyorum. Bunu yaparken okuyucalara faydam dokunuyorsa ne mutlu bana.  Blog dünyasında kazandığım dostluklarda benim artılarım. 

Ve geldik bu yazıyı hazırlamamdaki en önemli konuya. Bir bayana mail yoluyla, kimliğini açıklamadan yapılan hakaretler çok çirkin. Madem bu maili yazmaya cesaretin var, o zaman adam gibi adını da ifşa etmeye cesaretin olsun. Körü körüne birilerini savunma yada güdülme. Gün gelir senin başın yanar, savcılıkla uğraşırsın. Ama diğerlerinin suya sabuna dokunmadan temizlik elinde olur. 

Diyeceğim o ki; herkes haddini bilsin. İşine baksın. Kimse adına da karar vermesin. 

Konuyla ilgili yazan arkadaşların linklerini de aşağıya bırakıyorum. Belki okumak istersiniz.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.

Gizem Bilici - Ateşkes

Merhabalar Gizem Bilici'nin kalemi ile tanışmam  Gönülçelen  kitabını hediye eden bir arkadaşım sayesinde olmuştu. Yakın zamanda Ateşkes kitabını da çok merak ettiğimden okumak istedim. 

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Tarihte Bugün 13 Mart

 

Monica Mccarty - Aziz

Merhabalar İskoç hikayelerine merak salmama neden olanlara selam olsun diyerek başlayalım.

Tay 2: Ebabil Takımı

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.