Ana içeriğe atla

Fırat Çakır - Ölünceye Kadar Ölümsüzsün

Merhabalar

Uzun zaman önce yine A101 kitap alışverişlerimden aldığım bir kitap Ölünceye Kadar Ölümsüzsün. Aslında alırken kitabın içeriği ile çok da ilgilendiğimi söylemem zira A101 kitap günlerinde deyim yerindeyse kapanın elinde kalıyor gibi bir durum söz konusu. Kitap fiyatı da 3,95.-TL olunca genelde tüm kitapları toplamaya çalışıyorum. Ama ne yalan söyleyeyim bu kitabı bu zamana kadar neden okumadım diye kendi kendime kızmadım da değil.
Kitap çalışıp çabalayarak belli bir yerlere gelmiş zengin birinin bir anda hayatının tepetaklak oluşunu, yaşadığı iflas sonrasında yaşamını yeniden düzenleyebilmek adına verdiği mücadeleyi ancak bu sırada karşısına çıkan olumsuzlukları, dostun düşman, düşmanın dost oluşunu ve tüm bu süreçte şükretmenin, Allah'a olan inancın da ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Kitapta kahramanın ismi yok. Konuşma şeklinde diyaloglar birkaç yerde geçse de geneli hikayeyi yaşayan kişinin ağzından anlatılıyor. 

Kitap boyunca yaşanan o kadar olumsuzluk vardı ki; yeter artık bitsin bu çile, ne zaman bitecek? adam artık rahat bir nefes alsın dediğim yer çok fazla oldu. Tam her şey yoluna girecek derken ortaya çıkan olumsuzluk ve kahramanın olaylara şükürle bakması aslında bizim unuttuğumuz değerlerimizi de hatırlatıyor. Şükretmek ne kadar güzel. Hele ki kalpten gelirse. 

Kitap aslında bizim şükrederken ne kadar içten şükrettiğimiz, aslında Allah'a ne kadar sığındığımızı da sorgulamamızı sağlıyor. Kitap boyunca Allah'a kaç kere şükrettim bilmiyorum. İnsan hayatında öyle zamanlar oluyor ki; bundan daha kötüsü ol(a)maz diyoruz. Aslında bu kitap bize kötünün de kötüsü olabileceğini açık ve net anlatıyor. Yaşadığımız hayata ya da şartlarımıza dönüp bakmamız gerektiğini, bizden daha vahim durumda olanları gördükçe Allah'a içten gelerek şükretmemiz gerektiğini de gözler önüne seriyor. Dille şükretmek değil mesele kalben şükretmek. Hani derler ya Allah kimseyi gördüğünden azıyla sınamasın. Kahramanımız aynen bu şekilde bunlarla sınanıyor. Hele ki kızının karşısında mahcup olduğu bir yer vardı ki; Allah kimseyi öyle bir duruma düşürmesin. Orada kendi oğlumun gözünde böyle bir duruma düşsem(k) ne olurdu demekten kendimi alamadım. Ve emin olun bu sahne günlerce aklımdan çıkmadı. 

Kitap roman olarak geçiyor ancak kişisel gelişim kitabı da denilebilir. Ayrıca şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum kitabın üstünde gerçek bir hikaye yazıyor. Yani bu okuduklarımızı birisi gerçekten yaşamış. Hani ütopik bir kitap olarak düşünüyorsanız değil. Bu kitabı oğluma da okutacağım. Hayata atılmaya çalışan çocuğumun da; bu kitaptan faydalanması ve hayatın bizlere neler getirip götüreceğini öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yazarın diğer kitapları yine kişisel gelişim tarzında. Yazım dilini sevdiğim Fırat Çakır'ın diğer kitaplarına da bir şans verebilirim. 

Sizlere bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Zira herkes kendinden bir şeyler bulacaktır. Kitapta altı çizilesi çok fazla sözler var. Bunlardan bir kaçını aşağıda paylaşıyorum.

Hepinize keyifli bir hafta olsun. Kendinize iyi bakın. Okumayı unutmayın. Hoşçakalın.

* İnsan arada başını kaldırıp nereye gittiğine bakmalı. Belki de doğru yolda değildir.
* Bazen bırakmak, vazgeçmek gerekir. Israrcı olmak insanın sonunu hazırlayabilir.
* Eğer hayata kaldığın yerden devam etmezsen, hayat kaldığı yerden devam eder ve sen sadece arkasından bakarsın.
* Belki de görmek için sadece bakmak yetmiyordur. Bakmak başka, görmek başkadır.
* Şükretmek yan gelip yatmak değil, daha çok çalışmakla olur.
*Yarına emin adımlarla yürüyüp umutla bakabilmek, bugün ne yaptığımıza bağlıdır.
* Bir insan umutlarını ve hayallerini kaybettiği gün ölmüştür.
* Her yolu denedim olmadı diyorsan; mutlaka denemediğin bir yol vardır. Hâlâ nefes alıyorsan, demek ki bir şansın daha var.
* Evine, hayatına girene dikkat et. İyi huylu iyilik, kötü huylu ise kötülük getirir.

Tanıtım Bülteninden

Bir insan umutlarını ve hayallerini kaybettiği gün ölmüştür. Umutlarını ve hayallerini kimsenin çalmasına müsaade etme. Hayat bazen ummadığın, bazen bitti dediğin yerde başlar. Hüzünler mutluluk, her yıkılış yeniden doğrulmak için fırsattır. Kimi düştüğünde yerde kalmayı, kimi kalkıp yürümeyi seçer. Sen kalk ve koşmayı seç...

Basım Yılı : 2014

Sayfa Sayısı : 272

Yediveren Yayınları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Borsada Short Pozisyon

 

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali

Herkese merhaba Kısa zaman önce bitirdiğim bir kitap Bir Şeftali,Bin Şeftali. Bir gün annesinin dalında büyümekte olan bir şeftalinin hikayesi bu. Bu şeftali büyüyünce sahibi tarafından köye satılmaya götürülür.

Gabriel Garcia Marquez - Ağustosta Görüşürüz