Merhabalar
Apartman Sohbetleri yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Sıradaki sorumuz Çocukluk Kahramanın Kimdi?
Aslında bu konu üzerine bir çok seçenek sayabilirim. Zira Yeşilçam filmlerini izlerken arkadaşlarım ve kardeşlerimle de çok kapışmışlığım, hatta kavga derecesine döndürmüşlüğüm vardır. Peki ya neden?Çocukluğumdan beri Yeşilçam filmi izlemeye bayılırım. Hele o yakışıklı aktörleri izlerken ağzımın suyu akardı resmen. Dünya ile bağlantımı keser, bahçeden bana seslenen annem ve babaanneme bile tepki vermezdim o derece. Halen daha Yeşilçam filmlerini milyon kez izlememe rağmen ilk defa izliyormuşçasına oturup izlerim. O zamanki olmayan teknoloji ile çekilen filmler bana kalırsa şu anki teknoloji filmlerine bin basar. Şu anda teknoloji var ancak ama duygudan yoksun çoğu film. Neyse filmleri eleştirmek değil konumuz. Gelelim çocukluk kahramanıma.
İtiraf ediyorum; Ediz Hun, Kartal Tibet, Göksel Arsoy, İzzet Günay, Ayhan Işık, Murat Soydan, Tanju Gürsu ve son olarak Cüneyt Arkın. Her birinin filmini izlediğimde her birine ayrı ayrı aşık olup, evlenme hayalleri kurduğum doğrudur. Bu beğeni ve aşk konusunda Nirvana'ya ulaşıp, zirvenin tadını çıkarırken O da benim, bu da benim, hepsi benim diye kavga etmişliğim hakikaten çoktur.
Tamam belki çocuktuk ama hepsinin farklı bir tarafına aşıktım ne yapayım. O yüzden de aralarında seçim yapamıyordum. Ama içlerinde en yere göğe koyamadığım Cüneyt Arkın'dır. O nasıl bir karizmaysa artık halen daha çok severim. Bakışı, duruşu, konuşması candır. Filmlerini ezberledim resmen. Kaç kere izlediğimi ben bile bilmiyorum. Ah Cüneyt abi ahhh.
Hatta apartman sohbetleri yazı dizisini cevaplamaya başladığımda soruları eşime sordum ve karşılıklı cevapladık bile. Bu soruya sıra gelip çocukluk kahramanlarımı böyle bülbül gibi sıraladıkça eşim bana hayretler içinde baktı. Sonrasında şaka yaptığımı düşündü ama ben hepsiyle evleneceğim diye hayal kurduğumu söylediğimde bana güldü. Ama pis bir gülüştü kabul. Ne var çocuktum yani. Hayallerime gülmeyelim lütfen rica ediyorum sevgili kocacığım.
Yalnız burada bizim hesap etmediğimiz asıl nokta aktörlerle aramızda olan yaş farkıydı. Biz hep büyüyecek ve onlarda yerinde sayacak, hiç yaşlanmayacak diye düşündüğümüzden hemen büyümek isterdik. Tabii büyüdüğümüzde anladık asla onlarla evlenemeyeceğimizi. Yıkım acı, yere çakılmamız sert oldu. Acı tecrübe ile sabittir; siz siz olun aktörlere aşık olmayın hele ki çocuk yaşlarda.
Yeni soruda görüşmek üzere hoşça kalın.
5. Gereksiz bir yeteneğin var mı?
6. Hastası olduğun bakkal ürünü hangisi?
7. En saçma zevkin?
8. En büyük çılgınlığın?
9. Çocukken en çok korktuğun şey?
10. En sevdiğin ve sevmediğin özelliğin?
11. Karşı cins karşısında en çok utandığın an?
12. En maskulen/feminen yanın nedir?
13. Asla cesaret edemeyeceğin bir şey?
14. En sevdiğin fiziksel acı?
15. Almış olduğun en saçma teklif?
16. Kendini çok değerli hissettiğin bir an var mı?
17. Annenden ve babandan ne öğrendin?
18. Hangisi daha olası; cadı, vampir, kurt adam? Ve tabii ki neden?
19. Manzarasız müthiş bir daire mi, manzaralı tek odalı bir daire mi?
20. Hayat sana ne öğretti?
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.